TÜRK-İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİ - TURK'S AND ISLAMİC CİVİLİZATİOAN, FOUNDATİONS, ART,HİSTORİCAL ART, HİSTORY
BEKTASILIK ve TASAVVUF
Türk Kültürünü Ara?t?rma ve ?nceleme Serisi :

BEKTA?ÎL? K ve TASAVVUF
Sadi BAYRAM



Üzerinde ya?ad???m?z Anadolu topra?? çe?itli medeniyet ve kültürlere be?iklik yapm??,dört iklimi sinesinde bar?nd?ran, da?lar?yla ovalar?yla, nehirleriyle, antik medeniyetleriyle , Allah??n elçilerini de bar?nd?rm?? olan e?siz bir ülke?Anadolu Türkler?in öz vatan? olup,Tufandan sonra insanl???n ikinci atas? say?lan Hz. Nuh?dan beri,Hz.Nuh?un o?lu Yafes evlad? olarak Güney-Do?u Anadolu?da ya?am???z .

Orta Asya?ya gidip dört bin y?l da orada at ko?turduktan sonra ikinci defa Cennetin sembolü olan Anadolu?ya milâdi bin k?rk y?llar?ndan önce geri gelmi?iz?Önce din bilginleri vak?flar kurmu?, kendilerini halka tan?tm??; daha sonra da Bizans ad? ile an?lan Do?u Roma topraklar? olan Anadolu?yu tekrar, ikinci defa ele geçirmi?iz?Ancak ikinci defa geli?imizden bu yana Anadolu?da çe?itli medeniyetler ya?am??, Onlar? anane ve kültürleri geleneklerle nesilden nesile aktar?lm??t?r.

Türkler henüz Müslüman dinini kabul etmeden önce, Arabistan Yar?madas?nda,
Müslümanl???n yay?lmas?n? engellemek amac?yla Mecusi ve Musevilerin Hz Ali taraftarlar?n?, Halife Hz. Osman aleyhine k??k?rtmalar?, Kur?an-? Kerim âyet ve surelerini bir araya getirerek derleyen, Cuma günleri selâ verilmesi âdetini ba?latan, Hz. Osman??n camide ?ehit edilmesiyle ilk nifak tohumlar?n?n at?lmas?, Hz. Ali?ye kar??t Muaviye taraftar? olan Emeviler iktidar mücadelesine girmi?ler, Hz. Ali ve Peygamberimizin can? gibi üzerine titredi?i torunlar?, Hasan ve Hüseyin?in Kerbelâ?da ?ehit edilmesi,hiç benimsenmedi?i halde, istenmedi?i, ayk?r? oldu?u halde, ?slâmiyete siyasalla?ma, politika kar??m??, dostluklar, karde?likler maalesef zaafa u?ram??, haks?zl?klar olmu?, yüzbinlerce karde? kan? dökülmü?, as?l anlam?;Allah?a yakla??lan do?ru yol olan târikâtlar do?mu?,
birlik ve beraberlikte derin ve onar?lmaz çatlaklar olu?mu?, bu sebeple de ilim ve fende tutuculuklar, ba?nazl?klar ortaya ç?km??, zaman içinde Sünni- ?iî çat??mas? ortaya ç?km??t?r. ?slâm dininde zorlama yoktur, kan dökülmesi hiç yoktur, Kafirun Suresi alt?nc? âyetinde aç?kça belirtildi?i gibi, sizin dininiz size, benim dinim bana?

??te Anadolu Selçuklular? zaman?nda,Anadolu Mo?ol boyunduru?u alt?ndayken, Horasan?dan Anadolu?ya gelen Hac? Bekta? Velî , bir orta yol aram??, ?amanl?ktan gelen baz? gelenekleri de Müslümanl???n içine alarak, yeni bir orta yol, yeni bir târikat, yani Allah?a giden bir yol çizmi?, bugün ingilizce dili , globalle?en ekonomik dünyada nas?l hâkimse, o dönemin kelime haznesi zengin ilmi dilleri olan Farsça, Arapça konu?an saray gelenekleri ve bürokrasi d???ndaki k?rsal alan halk?, Hac? Bekta? Velî ve fikirlerini be?enerek ba?r?nda ye?ertmi?, Türkçe konu?an Anadolu halk?n? da Hac? Bekta? Velî ba?r?nda toplam??t?r.

Bu yaz?m?zdaki ba?l?ca amaç; vulgarize olarak kar?nca-kaderince, o dönem Anadolu?yu tan?mak, bu arada da Viyana kap?lar?n? bize açan ,Türk kültür ve medeniyetinin ayr?lmaz bir parças? olan Bekta?ili?i ara?t?r?p -ö?renebildi?imiz kadar?yla, elimizden, dilimizden geldi?ince ara?t?rmak, tan?mak, tan?tmakt?r. Eskilerin tabiri ile vallah-ü âlem bissevab, Allâh, Allah Eyvâllâh, Hûû Dost?

Men arafa nefsehu fa-kad arafa rabbahu, hadisinin bugünkü anlam?; kendini bilirsen kâinat?n yarat?c?s? Ulu Tanr??y? da bilirsin. Kendine bakarsan da Ulu Tanr?y? görürsün, Tanr?y?, Rabbiyi, yarat?c?y?, evreni dü?ünürsen yine kendini, özünü bulursun. Zira; Tanr?, kendini görmek istemesiyle, kendi tezahürü olarak,insan? yaratt?.?nsan Tanr??n?n bir parças?, bir zerresidir. Zerre, kimine göre bir damla, kimine göre mikroskopla zor görülebilen bir atom, kimine göre de koca bir da?, tepe?

Lakad halaknâ el-insane fî ahseni takvîm , anlam?; biz insan? gerçekten en mükemmel ?ekilde yaratt?k, Fe-kâne kâbe kavseyni ev ednâ ; bugünkü anlam?, Allah iki yaydan da çok az uzakta, hatta belki daha yak?nd?r, Ve- anhu akrab ileyhi min habl el-varid , yani, Biz ona kendi ?ah damar?ndan daha yak?n?z. K?saca Hallac-? Mansur?un dedi?i gibi ?? Enel Hakk ?? Madem ki insan? Tanr? yaratt?, o halde biz O?nun bir zerresi, parças?, kopyas?y?z..Herkesin duyu?, deyi?, görü?üne göre de?i?ebilen bir ölçü birimi,
Kab?n?n geni?li?i kadar olaylar? alg?layabilen, anlayan ki?i,Baz? ilim adamlar? buna reenkarnasyon diyor?

Ey karde?lerim, ey aziz dostlar?m, ey cânlar?m, ey erenler:
Dünyan?n çe?itli ?rklardan meydana gelen mümtaz milletleri, sizlere, yüzy?llarca önce de tekrarlanan , ancak her ne hikmetse Anadolu halk? taraf?ndan tutulmayan, bu fakirin de vasiyetidir : Hayat boyu, be?ikten mezara okuyunuz, okutunuz. Hayat boyu hakikatleri ara?t?r?n?z.Teori ve pratik bilimlerle, matematik, geometri, fizik-kimya, astronomi, uzay bilimleri,felsefe, edebiyat, san?at ile u?ra??n?z. Herkesin, as?l mesle?i yan?nda bir de hobisi, bir konuya merak? olsun, Hz. Muhammed?in dedi?i gibi; ?lim Çin?de de olsa gidiniz .. O dönemdeki ula??m güçlükleri dikkate al?nd???nda, konunun ehemmiyeti
Daha iyi anla??lacakt?r.Ara?t?r?n?z , ara?t?rmaktan da b?kmay?n?z-usanmay?n?z Korkmay?n?z, ?slâm dini ak?l ve mant?k dinidir .Hayat boyu hakikati ve do?rular? aray?n?z, arayan bulur, Dünyadaki bütün ke?if ve icatlar, Ara?t?rma-inceleme ve hayâllerle gerçekle?mi?tir. Niçin hep ke?if ve icatlar hep Avrupa ve Amerika?da olmaktad?r. Çünkü herkes elindeki imkanlarla yetinmiyor, bir h?rka bir lokma demiyor, daha iyi, daha güzel, daha verimli, daha kolay? bulmaya, hakikatin s?rlar?n? de?ifre etmeye ömür ve servetlerini harc?yorlar, Muvaffak da oluyorlar, bizim neyimiz eksik ? Bilimin i?i görmek ve anlamakt?r, olan? arar, ahlâk?nsa yönetmektir, olmas? gerekeni arar. Bilgin, bir bilim adam? olarak kendini yaln?z anlama i?ine verir, kurallar koyma kaygusuna dü?mez, bilim adam?, kötüden nefret etmez, ancak ona ac?r,aç?kgözlülü?ün alk??land???, dürüstlü?ün de enayilik say?ld??? çevrelerde sözünüz yere dü?mesin, bizler daima ilmen büyüdükçe, mânen küçülmesini de bilen insanlar olmal?y?z. Gurur ve kibri bir tarafa atarak ?evkle insanl?k u?runa çal??mal?y?z. O insan ki, be?eriyete daima faydal? olan ve yeni ke?if ve icatlarla, yine insanl??a yararl? olanlard?r..Peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadisinde; ?nsanlar?n en hay?rl?s?, insanl??a yararl? oland?r, demi?tir. Bir çok müfessirler bunu vak?f kurma olarak yorumlamaktad?rlar. Dolay?s?yla insanl?k yarar?na-hizmetine bin y?ldan beri Anadolu?da vak?flar kurulmaktad?r. ?ehirler vak?flar yoluyla imâr ve ihyâ edilmektedir. Sosyo-kültürel-ekonomik tesisler hep vak?f yoluyla hizmete devam etmektedirler,Günümüzde de art?k bu yol seçilmekte, bir çok hizmet, vak?f yolu ile yap?lmakta, Vak?f üniversiteler , hastaneler h?zla ço?almaktad?r. Yani her ?ey insanlar?m?z?n ya?ant?s?n? kolayla?t?rmak içindir. O halde biz de kendimiz için baz? ?eyler yapmam?z gerekmektedir; Kendi kendimizin sivri yanlar?n? törpülemek, kom?u-akraba, di?er din ve ?rklarla iyi niyetle huzur içinde ya?amak, gelece?e güvenle bakmak için elbirli?i ile gayret etmeliyiz.

Hayat? tan?mayan, ölümü tan?yamaz. Kendine yap?lmas?n? istemedi?in ?eyi, ba?kalar?na yapma, kendin için istedi?in ?eyi ba?kalar? için de iste. do?a ve çevreni koru ki, o da sizi ya?at?p, besleyebilsin. Orman ülkenin nefesi-akci?erleri, dereler ve nehirler kan damarlar?d?r. Bekta?ilik de önce insanl??a ve canl?ya de?er ve önem verir. ?nsan O?nun için kutsald?r, Asl?nda her insan onun için bir cami, her insan yüzü de mihrapt?r. Mihrap da, o insan?n mür?idinin yüzüdür.Müritler için, mür?it bir nev?î k?bledir, k?ble tam olarak, onun iki ka?? aras?d?r. Bu sebeple baz? Bekta?iler namaz k?lmak yerine ,ki?i mür?idini ziyaret eder ve bu ziyaret, niyaz? da kapsar .Bekta?ilere göre ; namaz?n ezân?, çocu?un dünyaya geli?idir . Nasip alarak yola girme demektir. Ezâns?z namaz ise, ebedî âleme, sonsuz do?uya yeni bir do?um, yani ölümdür. Bekta?îler kab?n? dinlendirmek, Hakk?a yürümek tabirini kullan?rlar.

Siz hiçbir Bekta?î?nin dilendi?ini gördünüz mü ? Göremezsiniz, zira, Bekta?iler daima birbirlerine kol-kanat olurlar. Yol karde?leri birbirine kefil olurlar, desteklerler, kendi ekmeklerini karde?leri, yolda?lar? ile daima bölü?mesini bilirler.

Degâha ne gelirse gelsin mutlaka dûalan?r. ?uûr, ak?l ve haf?zaya nisbetle: Bismi?ah Allah, Allah, niyazlar Hakk, muratlar makbül, her ne niyet, her ne gönül ile yerine göre al?nm??, haz?rlanm??, yap?lm??,?. pi?irilip- ta??nm??, verilmi? ise Dergâh-? izzetince kabul ve makbül ola?hanelere saadet, kö?elere muhabbet, hane halk?na sa?l?k ve s?hhat, muhabbet ola? Keselere Halil ?brahim bereketi ola, masraflar?n?n bin, bin bin kat? kazana,
Dem?i pür-ü kerem-i evliyâ? Gerçeklerin demine Hûûü diyelim Hûûü
Diye dûa edilir,

Bekta?îler be? noktaya çok dikkatlidirler. Pîr emaneti olarak kabul edilir.: Devlet, millet, ordu,dinimiz ve dilimiz olan güzel Türkçemiz.

Hz.Muhammed ?öyle diyor: Men kuntu mevlâhu fa Aliyy ma?nâhu ? yani; Beni efendisi bilen, Ali?yi de ma?nâs? bilsin? Bekta?i tarikat?nda K?rklar Meclisi önemlidir ve Ba?kan? Selman-? Farisi?dir, daima otuz dokuz ki?i ile toplan?rlar, k?rk?nc? ki?i sembolik olarak Selman-? Farisi?dir.. Yönetime ait kararlar da bu Mecliste al?n?r.
K?rk budakla k?rk çera? uyand?r?lm??t?r.

Hac? Bekta? Veli Vilâyet-nâmesi?nde; Ak?ehir?de bulunan Seyyit Mahmut Hayranî?nin bir arslana binerek ve y?lan? elinde kamç? gibi kullanarak , Arkas?nda üç yüz dervi?i ile geli?ini anlatan bir bölüm mevcuttur. Seyit Mahmut Hayranî?nin geli?i Hac? Bekta? Velî?ye bildirildi?inde ;O Canl?ya binmi? gelir, biz de cans?za binelim, ona kar?? varal?m, der,Han Ba?? yak?nlar?nda bir kayaya seccadesini sererek üzerine biner. Baz? kay?tlarda arslana binen ve y?lan? kamç? olarak kullanan?n Karaca Ahmet Sultan oldu?u rivâyet edilir ki; Hac? Bekta? Veli, Karaca Ahmet Sultan?a,Karaca?m , Karaca?m, bin yerde mekân?n olsun, k?rk yerde çera??n yans?n demi?tir. Karaca Ahmet?in; ?stanbul- Üsküdar, Ayd?n,Manisa-Akhisar- Karaköy, E?me Karaca Ahmet Köyü, Horoz Köyü,Ankara-Polatl? Hac? Tu?rul Köyü, Afyon Karahisar?da makamlar? vard?r. Karaca Ahmet ulu Velî, ak?llan?r gelen deli diye ünlenen sultan, Ak?l hastal?klar?na iyi geldi?i, Anadolu folklorumuzda s?kça görülmektedir.,

Hac? Bekta? Veli Halifelerinden ; Seyyid Cemâleddin Altunta??ta, Hz.Pîr?in ibrikdâr? Sar? ?smail Tavas?da, Kolu Aç?k Hacim Sultan U?ak-Susuz?da; Barak Baba ?ehzâdeler ?ehri Amasya?da bir müddet kalsa da ?am?da Hakk?a yürümü?, Baba Resûl Be? kar?? Köyü,Pir Âb Sultan Karaman, Sultan Bahaeddin Atlaspû?, di?er ad?yla Dost Hüdâ Tebriz,
Hz.Pîr yan?nda süpürgecilik yapan Seyyid Recep Emre Da??-Akçay?r?da, Sar? Kad? Ankara Karacada??da, Mente? Baba Sand?kl? Hüma Da???nda, Ali Baba Ak?ehir?de, Mucur Seyidi Ankara?da, H?z?r Sâmit Tebriz?de, Anadolu?nun gözcüsü Abdal Musa Sultan, Antalya- Elmal? K?z?l Deli Sultan lâkapl? Seyyid Ali Sultan Dimetoka?da çera? yakm??t?r.

Hac? Bekta? Velî?nin ça?da?lar? ise, hepimizin bildi?i, Mevlânâ Celâleddn-i Rûmî,
Ahi Evran-? Velî Mahmud Nasrüddin, Yunus Emre, A??k Pa?a, Nureddin Cacabey, Baba ?shak, Baba ?lyâs Horosanî, o?lu Muhlis Pa?a, Taptuk Emre ilk akla gelen önemli isimlerdir.

Bekta?î tören k?yafetlerinde, folklorunda görülen, bele yedi defa sar?lan, Hz. Ali?nin at? Düldül?ün ko?um tak?mlar?n? simgeleyen kemer ayn? zamanda yedileri de temsil eder.
Hz. Ali Düldül?e binmedi?inde, damad? Kamber ko?umlar?n? beline sarard?, Babalar da dervi?ler de Hz. Ali?nin ba? harfi ?ayn? ?eklinde oyulmu?, Haydariye ad? verilen kolsuz ceket-yelek giyerler, s?rt ka??y?c?s?, otuz üçlü veya doksan dokuzlu tesbih, Cilbend yani çanta, teber, nefir, ke?kül ile Bekta?î k?yafeti tamamlan?r.. Nefir eskiden tekkelerde yemek zaman?n? haber vermek için çal?n?r, ço?unlukla da bo?a ve inek boynuzundan yap?l?r, Teber çift tarafl? balta ?eklinde silâh olarak kullan?lsa da, günümüzde art?k süs unsurudur.
Palihenk denen Teslim Ta??, Hac?bekta? ?ehrinde ç?kan ye?ilimsi mermer bir ta?tan on iki kö?eli, kö?eler daima ay ?ekline, içbükey olup, ku?a?a tak?l?r, simgesel semboldür. ?îîler secde ederken al?nlar?n? turba?lara koyarlar. Buna parelel olarak ta Bekta?iler de palihenk ta??n? sembolik olarak ta??rlar, Perviz, semah, Türkmen halk oyunu ve yakarma, dört kap?ya niyaz demektir,

Bekta?iler?in on iki terkeli (parçal?) özel sar???, on iki ???k huzmesi, on iki imam, on iki ay aras?ndaki parelellik, Irak ?iîlerine göre, Hz. Ali?nin bir Bekta?î dervi?i olarak kabul edildi?inin bir kan?t?d?r . Bekta?i tekkesinde meydan?n yani dini toplant?lar?n yap?ld??? salonun ba? kö?esinde, Taht-? Muhammediye bulunur ve içinde dörtlü gruplar halinde on yedi mum bulunur. Hz. Muhammed : Ene medinet el-ilm ve Ali bâbuhâ, bugünkü dille; Ben
bilginin ?ehriyim ve Ali de onun kap?s?d?r, diyerek Hz. Ali?yi yüceltmi?tir. Hz. Muhammed Vedâ Hacc?ndan sonra Medine?ye dönerken yolda, Gadîru Humm?da konaklar, burada yapt??? konu?mas?nda ; Ahirete göçmekte hepinizden önde bulunuyorum, diyerek, Hz. Ali?yi yan?na ça??r?r, sa? taraf?na al?r ve elini tutup-yukar? kald?rarak, Men küntü mevlâhu, fehaza ( Aliyyun ) mevlâhu, yani, Ben kimin Mevlâs? isem, bu (Hz.Ali ) de onun mevlâs?d?r. Allah??m ! Onu seveni sev; ona dü?man olana dü?man ol .

Hz.Pîr Hac? Bekta? Velî?nin, Sivas?tan sonra Amasya?ya gelmesi ve Selçuklu Sultan? Sultan Mes?ud?un yapt?rd??? Hânkâh-? Mes?udiye Medresesi?nde Baba ?lyas ile görü?mesi manidar olup, daha sonra Baba ?lyas??n torunlar?n?n oturdu?u Yunt Çe?mesi, di?er bir ad?yla Hacim Köyü olan Suluca Karahöyük?e yerle?mesi anlaml? olup, bu sebeple konumuza ?ehzâdeler ?ehri Amasya?y? da dahil ettik? Seyyid Nured-din Alparslan er-Rufâî de ?imdiki Amasya-Ta?ova-Alparslan beldesindeydi.. Sava?ta O?nun hükmünü tart??mas?z kabul eden, Emir Kad? Burhaneddin de ba?ka bir entrika pe?indeydi.. Mevlânâ?n?n ça?da??, zaman?n kutuplar?ndan, bu sat?rlar?n yazar?n?n da dip dedesi Samsun-Lâdik?te türbesi bulunan Küçek Seyyid Ahmed-i Kebir er-Rufâî ile görü?tü mü, bilmiyoruz, eldeki vilâyet-nâmelerde, cönklerde, tarihlerde, otobiyografi kay?tlar?nda henüz rastlayamad?k.

Güne?ten kopan nurlar Allah yolunda bulu?urla, her biri ayr? ayr? etraf?na nur saçar, hepsi güne?ten kopmu?, hepsi de birle?ince ayn? nur olmu?tur. ??te size vâhdete eri?mek,
Hangi Pîr?e niyaz etsen, hepsi Allah?a ç?kar . Ancak, ?imdiki K?r?ehir?de Anadolu Selçuklu esnaflar?n Pîr?i, Ahilerin Reisi, Ahi Evran-? Velî Nasrüd-din Mahmud ile görü?mü?,anla?m?, birbirlerine destek olmu?lard?r.?

Anadolu?nun hürriyetine dü?kün insanlar?nda olu?an ekonomik toplulu?u Ahiler, Selçuklular ve Osmanl?lar??n üç k?t?aya yay?lmas?nda önemli Babaîler ve Ahîler?in Ser-Çe?mesi olarak, Hz. Pîr Hac? Bekta? Velî kabul edilir.Hepsi onun etraf?nda toplanm??,
Bekta?î toplulu?unu meydana getirmi?lerdir .

Ankara, Anadolu Selçuklular? döneminde bir Ahi ?ehriydi, Ahilik, zanaatkârda dürüstlük, mertlik, do?ruluk, çal??kanl?k, cömertliktir, ekonomistliktir, yard?mla?mad?, eline, diline, beline ba?l? olmakt?r. San?atta gösterdi?i büyük hüner, incelik, ustal?k kadar da kuvvetlidir, erdir, yi?ittir. Yi?itlik heves eylemektir, ahilik ba?lamak, ?eyhlik tamam eylemektir, yi?itlik yola gitmeye niyet eylemektir, Ahilik yola girip gitmektir, ?eyhlik menzile varmakt?r, yi?itlik ana rahminde do?makt?r, Ahilik dünyada dirilmektir, ?eyhlik imanla ölmektir; yi?itlik bir san?ata heves etmek, o sanata girmeye niyet eylemektir, Ahilik ba?lamak, yani sanata girip çal??maya koyulmakt?r, ?eyhlik menzile ermek, yani sanatta usta olup, müstakil bir i?yeri açma?a hak kazanmakt?r .

Hakikat kap?s?ndan girebilmek, gerçe?i kendi içinde tecrübe edebilmek için; ?eriat, tarikât ve marifet kap?lar?ndan geçmek gerekir ki; bunlar evrenin dört elementini simgeler.
?eriat su, tarikât hava, marifet ate?, hakikât ise kara toprakt?r. Ayn? zamanda bu insan hayat?n? da sembolize eder, Do?ar, su gibi yolumuzu arar?z, hava ile soluk al?r, oksijenle kan?m?z? temizleriz, marifetle bu yalan dünyada ekmek paras?n? kazan?r?z, yani ate?le, arslanla mücadele ederiz, hakikatle kap?s? ile, topraktan geldik, bu dünyadaki görevimiz sona erince, yeni bir do?umla yine topra?a döneriz. Tabiattaki bütün bitkiler, yedi?imiz en güzel meyve ve sebzeler toprakta yeti?miyor mu ?

Küllü nefsin zaikat?ül mevt , her canl? mutlaka ölümü tadacakt?r. Dört kap? ayn? zamanda hayat?n gerçek yüzü ile de aç?klanabilir; do?um, çocukluk, gençlik, olgunluk ve ya?l?l?k. Neticede de kâmil insan s?fat?na yakla?maya elden geldi?ince, hayat boyu gayret ederiz. Ham ervah, önce pi?ecek, sonra demi gelecek, i?te o zaman s?rra erecek ve s?rr? s?r edecek . Cevizin d?? kabu?u ye?ildir, elimizi boyar, ceviz, olgunla??nca kendili?inden kabuk dü?er, önümüze tahtams? sert kabu?u ç?kar onu da yiyemeyiz, k?rar atar?z.Bu sefer cevizi ince sar? bir zar sard???n? görürüz, En sonunda ortaya ya?l?, vücuda faydal? ceviz ç?kar ki onu da lezzetle balla yeriz. Badem de öyle de?il mi ? Ye?il kabu?u soyulur, sert kabu?u k?r?l?r, vücuda faydal? bademi de yeriz. Kestane de bunlara benzemez mi ? Fakat ?eftaliyi bunlarla kar??la?t?ramay?z? Yunus Emre ç?kt?k erik dal?na diye bir ?iir söyler, erik dal?nda ceviz yer.. ??te s?rr?n s?rr?na erebilmek için belli s?rlar? elde edip, cevizin özünü o zaman yiyebiliriz !... Ham ervahtan, kendimizi törpüleyip, kâmil insan s?fat?n? kazand???m?z zaman? Bu gök-kubbe alt?nda birlik olup, bu s?fatlara erebilme yetene?i üzerinde elbirli?i ile çal??al?m.

Bekta?ilikte dört kap? esas?n?n yan?nda da on alt? itikat bulunmaktad?r: Bunlar s?ras?yla : Mertlik Nedir ? Pîri gördüm mert oldum, Zindelik nedir ? Pîri gördüm kuvvet buldum, Ba?ta ne var ? Tac-? Devlet, Aln?mda ne var ? Namaz-? taat. Kan?mda ne var ? Feth-i kudret. Gözümde ne var ? Nur-u velâyet, Kula??mda ne var ? Banki Muhammed, Burnumda ne var ? Rayiha-i Cennet, A?z?mda ne var ? ?man-? ?ahâdet, Gö?sümde ne var ? Kur?an-? Hikmet, Elimde ne var ? Dest-i velâyet, Belimde ne var ? Kemeri hidâyet, Dizimde ne var ? Demî hizmet, Aya??mda ne var ? Erkân-? Me?âyih, Ard?mda ne var ? Ecel, Önümde ne var? K?smet.

Hac? Bekta??dan sonra Bal?m Sultan ,babal?k usülünü ihdas etmi?, On iki imam, on iki Çera? gibi inaçlar? an?ane haline getirmi? olup Meydan Erenlerinin on iki postu ?öyle özetlenebilir :

Baba, Horasan Postu ( Hac? Bekta? Veli Makam? ), A?c?, Seyyid Ali Sultan ( Dimetoka?da medfun ), Ekmekçi, Bal?m Sultan ( Pîr Evi?nde medfun ), Nakip, Kaygusuz Sultan ( M?s?r?da medfun ), Atac?, Kanber Ali Sultan, Meydanc?, Sar? ?smail Sultan, Türbedâr, Kara Donlu Can Baba Sultan, ( K?br?s?ta medfun) Kilerci, Hacim Sultan, Kahveci, ?eyh ?âzeli, Kurbanc?, ?brahim ( ?brahim Aleyhisselâm), Ayakç?, Abdal Musa (Antalya?da medfun ), Mihmandâr, H?z?r Postu.

Hac? Bekta? Velî Türbesindeki görevliler ise s?ras? ile : Hac? Bekta? Velî Horasan Postu, Ekmeci Postu, Nakip Postu, Gözcü Postu, Çerakçi Postu,Ayakç? Postu,Kurbanc? Postu, Mihmandar Postu,Türbedâr Postu,Kahveci Postu,Kilerci Postu, Anabac? Postu,Atasagun , Otac? ?d?r.

?ki Bekta?i bir arada kar?? kar??ya gelince :
-Kap?da ne üzre durursun? ?krar üzerinde, Kap? e?i?inden murad nedir ?Kap? ?eratt?r, ?mam-? Ali?den ibarettir. Üstü Muhammed, iki kanad? Hasan ve Hüseyin?dir. Pîr ortas?nda ni?an nedir ? Teberrâ ve Tevellâ?d?r . Dolay?s?yla da birbirlerini tan?m?? ve s?nam?? olurlar.

Bekta?iler b?y?klar?n? dudak alt?na kadar da uzat?rlar, buna da mühür, derler, Birbirleriyle kar??la?t?klar? zaman; sa? elini kalbinin üzerine koyarak, ba? parma??n? kald?r?r, bu suretle boyun keserler, sa? elinin ba? parmaklar?n? birbirine de?dirirler, ayn? zamanda öperler.Birbirlerine ?? Vakitler a?k olsun ?? derler, kar?? taraf ise ?? A?k?n cemâl görsün ?? diye cevap verirler.

Kap?n?n e?i?ine basmazlar. Nikâhlar?n? Babalar k?yar. Sofrada ka??k yüz üstü b?rak?lmaz. Misafire hürmet edilir,

Musahiplik, yani e? tutmaya büyük önem verilir, bel karde?i de?il, yol karde?idirler. Hayat boyu birbirlerine daima destek olurlar. Bekta?ilerin kutlu kitab? ?? Buyruk?tur ?? Bekta?ilikte 6 rakkam? kutludur, Bekta?iler alt? kö?eli bal pete?ine s?r derler. Ebced hesab? ile Baba, alt? rakam?n? simgeler, Allâh, altm?? alt?, rakam?n?, Lâle, hilâl, Adem, Havva da altm?? alt? rakam?n? sembolize eder. Kur?an-? Kerim 6666 âyettir,114 Sûrenin toplam? da 6 d?r. Allâh, dünyay? 6 günde yaratm??, yedinci günde dinlenmi?tir. Bekta?ilikte di?er târikâtlar gibi seyr-i sülük, zikir ve evrâd yoktur, Bunun yerine inabe, yani el tutmak, ikrâr âyini, âyin-i Cem vard?r.

Bekta?iler Babagân ve Çelebiler kolu diye ikiye ayr?lm??t?r . Çelebiler verâset kayg?s?ndad?rlar. Anadolu Alevileri Çelebi koluna ba?lanm??t?r. Bekta?iler ise Baba?ân koluna ba?l?d?r.

Yeniçerilerin söyledi?i Bekta?î Gülbank? da ?öyledir :Allah Allah illallâh ! Ba? üryân, sine püryân, k?l?ç al kan. Bu meydanda nice ba?lar ke?ilir, Hiç olamaz soran. Eyvallâh ! Kahr?m?z k?l?c?m?z dü?mana ziyan.Kullu?umuz Padi?ah?a âyan, üçler, yediler, k?rklar, Gülbânki Mühammed-i, keremallâhu Ali, nur-u Nebî, Pîrimiz , Hünkâr?m?z Hac? Bekta? Velî, Demine, devrân?na hu diyelim huuu.

II. Bölüm,
Hac? Bekta? Velî silsilesi: Dokuz yüz y?ld?r Anadolu?yu ayd?nlatanlardan bir er ki?i, Hz.Mevlânâ, Ahi Evran-? Velî, yan?na eklersin bir Hac? Bekta? Velî. Bu üçlü olur bir saç aya??, arza sa?lam oturur, Gök-kubbedeki birlikten kuvvet do?ar, kuvvetten birlik, dirlik, ebediyete kadar gönüllerde ya?am, kalp iman? sembolize eder, Tanr??y?, yani yaradan? simgeler. Adem yüzünü öyle yaratt? ki, e?er o?nu okursan Fazl-? Yezdân ad?n?n ç?kt???n? görürsün. E?er Allah?? Adem d???nda ararsan, ruhani bilgiden yoksunsun demektir , Merdivenköy ?ah Kulu Sultan Bekta?î Tekkesi son post-ni?ini Hilmi Dede Baba ?öyle söyler:

Aynay? tuttum yüzüme, Ali göründü gözüme,
Nazar eyledim özüme, Ali göründü gözüme.
.
Bu ?iirle insan biçimi alt?nda, Ali ad?n? alan Tanr? gerçe?i vurgulanmaktad?r .?ki turnam gelir ba?? cigal?, E?len turnam e?len Ali misin sen, Birisi Muhammed birisi Ali, E?len turnam e?len Ali misin sen, Yoksa Hac? Bekta? Veli misin sen

Yüce Yaradan??n s?rr?na eri?ebilmek için, kendi özümüze dönüp, gönül gözü ile bakmam?z gerekir. Bu yalan dünya; üç k?t?aya hâkim olan, yetmi? iki y?l ömür, k?rk be? y?l on bir ay saltanat süren, Avrupa?y? titreten, Fransa Kral?n? vesayeti alt?na alan, Mohaç Kahraman?, Macaristan Fatihi, Kanunî Sultan Süleyman?a bile kalmam??t?r, Türkiye?nin en zenginlerinden, holding patronlar?ndan, Vehbi Koç da, Sak?p Sabanc? da, üç metrelik kefenle bu dünyadan ayr?ld?lar. Kefenin cebi yok ki öbür dünyaya zenginliklerini götürsünler. Bu dünyaya gelen yeni bir do?umla di?er dünayaya uzun bir yolculukla daima gider, y?ld?zlarta taht kurar? Bu bak?mdan sen de hizmet et, sofra kur, himmet dilersen cömertlik et. Yüce yaradandan bir ?ey dilersen, öncelikle misafir a??rla, konuklar?na hizmet et, bundan da onur duy. Kimseyi ?eytan gibi cin fikirli görme, herkesi kendin gibi bil. Kimseye haset etme, kimsenin tavu?una k?? deme. Haset gelince bilgi gider, öfke gelince ak?l gider, benlik gelirse, utanma gider, cimrilik gelirse, cömertlik gider, k?smet azal?r, Yaradan??n verdi?i r?z?k kesilir, insan?n gönül evinde tevazu-alçakgönüllülük olursa, insan?n gönül evinde gözü doymazl?k ve hasislik ortadan kalkarsa, insan?n gönlünden gönül kirlili?i, kin ve garez kalk?nca, insan?n gönlünden h?yanet ve çekememezlik kalkarsa, sinirden, kötü sözlerle kalp k?rmazsa, yapt??? hatalardan pi?manl?k duyarsa, besmele çekip, Lâ ilâhe ?llallâh , diye gönül gözü ile ne söylerde, Allah O?nun ne dûas? varsa kabul eder?

Hac? Bektâ? Velî?nin yazd??? eserlerine gelince ; Makaalât ad?yla bilinen eser, elli y?l önce Vilâyet-nâme ad?yla yay?mlanm??t?r. insanlar? dört k?s?mda inceler. Birincisi abidler ki bunlar ?eriat kavmidir, ikincisi zahitler ki bunlar yol ki?ilerdir, üçüncüsü marifet ?ss? olanlar ki, bunlar su gibi ar? ve ar?t?c?d?r, dördüncüsü ise muhiblerdir. Eserde ayr?ca insan? yoldan azd?ran ?eytan?a ait bilgiler ile, K?rk mâkam hakk?nda malumata ek olarak Hz. Pîr Hac? Bekta? Veli?nin hayat?na ait hikâyeler vard?r.

?kinci eseri ise iki sayfal?k ?athiye?dir, Dili öztürkçedir. Üçüncü eseri Fevâid ad?yla an?l?r, Tasavvufî sözlerden olu?ur. Kalp mertebeleri, sülük halleri, baz? âyetlerin tefsiri, Hz.Hoca Ahmed Yesevî ile konu?malar?na yer verilir.Dördüncü eseri Makaalât-? Gaybiyye ve Kelimat-? Ayniye?dir. Be?inci eseri Hurdenâme, Alt?nc? eseri Fâtihâ Tefsiri, Yedinci eseri ise Besmele Tefsiri, Sekizinci eseri Üss-ül-Hakîka, Dokuzuncu eseri ise, anlad???m?z kadar?yla halen kay?p olup, ?stanbul-Be?ikta?, Sinan Pa?a Camii yan?nda bulunan, Neccarzâde ad?yla bilinen Dergâhta, Evkâf Naz?r? Kad?asker Ahmed Tevhid Efendi taraf?ndan görülmü? olup ?eriat, târikât, hakikat, marifetten bahseder.

Hz. Pîr Hac? Bekta? Velî?nin tra?? ?eyh Sincân?dan , k?smeti Lokman Perende?den, sohbet nazar? Kutbed-dîn Haydâr?dan, biat? yine Lokman Perende?dendir. Lokman Perende?nin ?eyhi Hac? Ahmed Yesevî ve o dahi Mûsâ-er-R?zâ?ya ula??r?

Bir di?er silsile ise ; Tanr?, Cebrail, Peygamberler silsilesi?,Hz.Muhammed, Hz. Aliyul Veli, Hz.Hasan??l Hüseyn, Hz. Zeynel Abidin, Hz. Muhammed Ebi Bakr, Hz. ?mam Cafer-i Sad?k, Hz. Musa-i Kâz?m, ?mam Ali R?za, Beyaz?d-? Bestamî, Ebu Hasan Harakânî, Horasanl? Ebu Muhammed Tusî, Ebu Ali Fermidi, Yusuf?ul-Hemadanî, Hoca Ahmed Yesevî, Lokman Perende ve nihayet Hac? Bekta? Velî?

Hoca Ahmed Yesevî müritlerinden, bir arpa ile biz nefsimizi körletiriz, diyerek, Fatih Sultan Mehmed?in hayat boyu ayl?k maa??n? ret eden Çelebi Mehmet Medresesi Müderrislerinden, Zeyniye Tarikât? ?eyhi, Merzifon?lu mübârek kom?um, hem?ehrim ?eyh Abdurahim-i Rumi, Hac? Ahmed Yesevî a?z?ndan ?öyle sesleniyor,

Bir a?k kütü?ü yakt?k, Diyar-? Rum?a att?k ,

Çin?den, Maçin?den , Uygur?dan, Ulu? Türkistan?dan , Baykal Gölü?nden, ?aman davullar? çal?nd?, Altaylar?dan, Yesi?den, Buhara?dan Semerkand?den , Fergana?dan , Tebriz?den, gelip-geçen kervan, Hicaz, ?am- Halep?i a??p K?r?ehir-Suluca Karahöyük?de konu?land?. Eski tabirle , ebcet hesab?yla 646 Hicri./ 1248 de yalan dünyaya te?rif etti, 738 H./ 1337 milâdi y?l?nda kal?b?n? dinlendirip , yalan dünyadan ebedî âleme göç etti?i san?lmaktad?r.. ?ahin görünümlü beyaz donlu güvercin, bazen de ala geyik, zarif ceylan donuna girer, bütün insanlar?, geni? tolerans?yla kucaklar, çal??ma azmi ve dürüstlü?ü, namusu ile disiplin sa?lar,

Osmanl? bürokrasisi, ?îîleri ?mparatorlu?un istikrar?na yönelik iç tehdit olarak görmü?, bu bask?n?n bir sonucu olarak da Alevî ?slâm?, Bekta?î tarikât?na yakla?m??t?r. Alevîlik, alevî ana-babadan do?ulur, yani sulbe dayal?d?r . Ki?inin istek ve arzu ile bulu? ça??ndan sonra isterse Bekta?î olunabilir.

Bekta?ilik Sersem Ali Sultan yönetiminde 977 H. /1569-70 Döneminde Osmanl? ?mparatorluk genelinde bir dizi tekke ile ?dare edilen müstakil bir merkezî te?kilâta dönü?mü?tür .

Tanr?n?n Cemâli ile erkekli?in celâlini kar??t?rd?m, sa? taraf?n?n Celâl, solunun Cemal oldu?unu anlayamad?m. Er ki?i ile ham ervâh?n fark?n? yeni yeni seçerken,dediler kab?n dar, kab?n? geni?letmek için büyük bir kepçe laz?m. Emrin ba??m üstüne, yeter ki siz anlat?n vaktiniz varsa, bunca canlar, erenler medet bekler bizlerden, dediler sen Merzifonlusun, var git Pirî Baba?ya , yolda belki rastlars?n Osmanc?k?ta Koyun Baba?ya, Eski?ehir Seyit Gazi, Abdal Musa, Nesimî, Merdivenköy ?ah Kulu, Av?ar Baba, Pir Dede, atla sen Balkanlar?a? K?z Ana Bulgaristan Eski Cuma bugünkü Tirgovi?te ?ehrinde, Hasköy?de Otman Baba, müridi Akyaz?l? Sultan Baba, Razgrad?da ?sperikh yak?n?nda Demir Baba, Geyikli Baba, Nova Zagora civar? Kalugerova yak?n?nda K?demli Baba, Budape?te ?de Merzifonlu Piri Baba soyundan, Kanunî Sultan Süleyman Döneminden Buda s?rtlar?nda Gül Baba, kucaklar sizi Viyana?dan Mançurya?ya,

Amasya Akda???n Ladik eteklerinden milâdî bin üç yüz yirmilerde at?lan üç kol, Kad?-müderris, ö?retim üyesi s?fatlar?yla, gelir Ankara, Medine, ?am, Sofya, Kayseri, Konya, Eski?ehir, ?stanbul, Trabulus?am ve Hac yolunda Kahire el-Ezher. Sülâlenin bütün büyük erkekler Hac vazifesini yerine getirir, içlerinde bu fakir kalemsiz kitaps?z gezinir? Hepsinin vard?r bir kitab? veya divan?. Zaman?nda okunur Amasya Bayaz?d Medresesi, H?z?r Pa?a Medresesi, yaz günleri Amasya-Çakallar?da ders verilir, be? ö?renciden fazla talebe al?nmaz, Merzifon da hiç yads?nmaz. ?stanbul-Fatih Millet Kütüphanesi, Topkap? Saray? Müzesi Kütüphanesinde bulunur eserleri.. Amasya- Suluca da Akda? eteklerinde hâlâ ya?ar Hac? Bayram tren istasyonu. Lâdik-Çar?amba- Ordu güneyinde Bayramlu Beyli?i , Osmanl? Devleti?nde Bayramlu Kazas?, Beyhan Sultan Vakfiyesini tasdik eden Haremeyn Müfetti?i, yatar ?stanbul ?ehzâde Camii avlusunda Abdurrahim Amasî . Kimi gezer Maden Mühendisi olarak Ni?de Bolkarlar Da?lar??nda Ruslar?la Doksan üç Sava?? daha ba?lamam??ken???te tarihteki imzalar?m?zdan baz?lar?, Iyd?zâde diye ?iir yazarlar, Bedia diye isim koyarlar, Sultan Üçüncü Ahmed?e Divân?n? sunarlar. Bazen tarih, hendese, t?p, hukuk, gramer, bazen da biyografi kitab? yazarlar, ?stanbul Millet Kütüphanesine . Bu sat?rlar?n yazar?n?n 43 sene önce ayl?k olarak yetmi? sekiz say? yay?mlanan Önasya Dergisi ise il Halk Kütüphanelerinde? Büyük Türk ?airi Yunus Emre?nin dedi?i gibi;

?lim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin ya, bu nice okumakt?r.

Biz tâlib-i ilimler, a?k kitab?n? okuruz,
Çalap müderris bize, a?k hod medresedir .

Kim dervi?lik ister ise, diyem ana gitmek gerek,
?erbeti elden b?rak?p a?uyu nû? itmek gerek ,

Dünyadan gönlünü çeke, eli ile arpa eke,
Ununa yar? kül döke, güne?te kurutmak gerek.

Ne ilmim var ne takatim, ne gücüm var ne takatim,
Me?er senin inayetin, k?la yüzüm ak Çalab?m,

Dört kitab??n ma?nisin okudum ezber ettim,
A?k?a gelince gördüm bir uzun hece imi?.

Hatâi ise K?rklar Meydan??n? ?öyle tan?t?r :

Vard?m K?rklar Meydan?na gel beri hey can dediler,
?zzet ile selâm verdim geç otur hey can dediler,

K?rklar yerinde durdular yerlerinden yer verdiler
Meydana sofra verdiler lokmaya sun can dediler,

K?rklar?n gönlü uludur mü?minler kalbin eridir,
Geli?in kanden beridir söyle hey can dediler,

Kalk sema?da bile oyna silinsün pâk olsun ayna,
K?rk y?l kazanda kayna dahi çeksin can dediler,

Dü?me dünya kisvesine tâlib Hakk Hazreti?ne,
AB-? Kevser ?erbetine parma??n? ban dediler,

Gördü?ünü gözün ile beyân etme sözün ile,
Bir gececik bizim ile olas?n mihman dediler,

?âh Hatâyi?m nedir bu halin Hakk?a ?ükret kald?r elin,
Kese-gör g?ybetten dilin olas?n sultan dediler .

Nasip alma?a geldim ey Ulu Hünkâr, kap?ndan bo? çevirme, size yak??maz, bizleri de yan?na al. Belki günahkâr?z, yüzümüz kara, ancak aln?m?z aç?k, koyma bizi dara? Kutuplar her yoldan el al?r, bir h?rka giyerlermi?, biz kim, kutup kim, ancak biz dört mevsim gibiyiz. Her çiçekten bal alma?a çal???r?z, Bayramî, Rufâî, Kadirî, Nak?i, Melâmi, bir de bunu da görelim, ö?renelim Yâ Hac? Bekta?i Velî, Bilginin ço?unun zarar? olmaz, kâmil insan yolunda, bilginin zekât?, ba?kalar?n? da bilgisi kadar ayd?nlatmakt?r. Mum dibine ???k vermez derlerse de, inanma, ?????m?z projektör de?il ama, tarihi biraz ayd?nlatma?a gayret ederiz, gayret bizden, destur Allah?tan deriz. Ar?lar bal yapmak için çiçekten çiçe?e uçarak konarlar. Hepsinden hakiki bir öz alarak uçar, yuvalara konarlar. Bu da Anadolu?nun, Balkanlar??n bulunmaz bir nadide çiçe?i, bu çiçeklerle Selçuklu?dan geni?ledik koca bir ?mparatorlu?a, ye?il Bursa?dan kalkt?k gittik taa Viyana varo?lar?na? K?r?mdan Basra Körfezine, Dalmaçya?dan Trablus?am?a, oradan da Yemen Çöllerine??

Önce yolu açt? pirlerimiz, öncü birliklerimiz, dervi?an grubu, sonra arkas?ndan büyük, kuvvetli, azametli çelik gibi bir ordu. Papaz cübbesi görmektense Osmanl? sar???na talibiz. Gelin, bize de hürriyetimizi verin, diyen çe?itli halklarla as?rlarca birlikteyiz, Osmanl? potas?nda bütün halklar? birle?ti?imizi zannettik, yüzy?llarca içimizi yaralar, Eflak- Bu?dan, Macaristan, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Makedonya, Yunanistan, Arnavutluk, S?rbistan, bugün hepsi ayr? bir devlet oldu. Be? yüz y?l Osmanl? hakimiyetinde ya?ad?lar, ancak dillerini ve dinlerini unutmad?lar. ??te Osmanl?n?n tolerans?, ho?görüsü?

E?er k?l?çtan geçirseydi bütün milleti, bugün kal?r m?yd? ? Yunan??, Bulgar??, H?rvat??, Makedon?u, S?rp??, Macar??, Romen?i. As?rlarca Ermeni?si, Rum?u, Musevî?si, Kürt?ü, Laz??, Çerkez?i, Bo?nak??, birlikte huzur içinde kültürlerimizi ya?att?k. Havra, Sinagog, Kilise, Cami medrese hepsi bir arada, hepsi tanr?n?n evidir, çay?r-çimen bütün dünya? ?ngiliz, Amerikan, Frans?z , Alman, Rus ajanlar?n?n k??k?rtmas? ile yaralar ka??nd?, ekonomi mehter yürüyü?üne kat?ld?, derdim bu de?il, kimsenin ay?b?n? yüze vurmamak, ancak baz?lar?n?n 88 y?ld?r sindiremedi?i, uluslararas? alanda ka??d??? bir konuyu sadece hat?rlatmak, daldan dala atlamak bize yak??maz, özü, sözü do?ru insan olmak,

Derdim Pîr?den nasip almak, kâmil insan olma yolunda kar?nca-kaderince bir ad?m atmak. Gelin canlar bir olal?m, diri olal?m, elbirli?i ile bu Cennet vatan? kalk?nd?ral?m ki , hep beraber mes?ut ve müreffeh bir hayat sürelim.

?KRAR ÂY?N?- NAS?P ALMA TÖREN?

Bekta?ili?e girme törenine ikrar âyini denilmektedir. yöreye göre el alma merasimi de denilmektedir. Bekta?ili?e girenlerin mutlaka bir rehberi bulunur. Talip, durumunu kendi gözüne kestirdi?i bir yak?n?na duruma açar. Rehber, tâlibin durumuna Baba?ya aktar?r, gerekli tahkikatlar yap?l?r, uygun görüldü?ünde, talip taraf?ndan Pîr evine bir kurban gönderir. Pir evinden rehber arac?l??? ile ikrar ayin merasimin yap?laca?? günü bildirilir.
?kâr günü, Bekta?i Babas? Meydanc?ya, gerekli haz?rl?klar?n yap?lmas? talimat?n? verir,
Meydanc? Eyvallah erenler deyip, Meydan? temizler, gerekli tören e?yas?n? yerlerine koyar,
Taht-? Muhammedi veya Selman-? Pâk denilen kürsünün üç basama??na üçer olmak üzere dokuz mum diker. K?rkbudak üzerinde bulunanlar k?rk mumu tamamlar. Rehber, ç?rak ta?? ile Meydan ta??n? temizler ve bir ma?rapa bal ?erbeti koyar, ocak önündeki buhurdanl??a da öd a?ac? koyar. Taht-? Muhammed?in önüne serilmi? yedi post vard?r.
Sa? taraftakine Hz.Muhammed Postu, sol taraftakine Hz. Ali Postu denir.Oca??n alt yan?nda Horasan Postu, onun yan?nda A?c? Baba Postu bulunur. Di?er üç post da onun yan?ndad?r. K?z?l e?ik veya Niyaz ta?? yahut da Mürüvvet ta?? temizlenir. Meydanc? Baba bu hizmetleri gördükten sonra, Meydan Kap?s?n?n d???na bir le?en, bir ?br?k ve bir havlu koyar. Mumlar? yakar ve Babaya hizmetlerin görüldü?ünü arz eder.Baba, Eyvallah erenler deyerek, odas?ndan ç?kar ve K?rklar Meydan?na gelir.Niyaz Ta?? önünde diz çökerek, iki elini yere koyarak uzat?r ve yere kapan?r. Bu niyazdan sonra aya?a kalkarak postlara ilerler, dört posta ayak niyaz? eder.

Baba erenlerden sonra s?ras?na göre A?c? Baba, di?er post büyükleri niyazda bulunur. daha sonra canlar içeri ayn? usülde girerler. En sonunda Talip içeri girip Niyaz Ta???n?n önünde niyazda bulunur. Baba, talibe yer gösterir, o da diz çöker. Baba bütün canlara:
- Canlar, ak?amlar hayrola !
Haz?r bulunanlar hep birlikte boyun keserler, Meydanc? Baba buhurdanl?ktaki ödü yakar,
Kur?an?dan ilk sure olan Fatiha ile üç ?hlâs Surelerini okur, Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fat?ma?ya ve on iki imama salâvat getirilir.Baba :
- Hüuu, diyerek aya?a kalkar, Canlarda kalkarlar.Baba erenler, ?öyle hitap eder:
-Allâh, Allâh, yüzüm yerde, özüm dârda, erenler huzurunda, Hakk Muhammed Ali Divân?nda, can?m kurban, tenim tercüman, bu hâkirden gücenmi?, incinmi? can karde?ler varsa gelip söylesin. Hakk? olan gelsin hakk?n? als?n, zira bu Meydan Muhammed Ali Meydan?d?r,
-Hûûü dost ! der ve Hac? Bekta? Veli postunda iki rekât namaz k?lar. Talibi ad?yla ça??r?r ve der ki :
-Sen bu tarikâta ve On iki ?mam katar?na, Muhammed ve Hz.Hunkâr Hac? Bekta?-? Veli yoluna, girmek murat edersin. Fakat bizim yolumuz gayet güçtür ve melâmet yoludur. Demirden bir yayd?r, son pi?manl?k para etmez. kelime kelime, döne döne, gelenin mal?, dönenin can? ! Buna ne dersin ? Talip:
- Hepsine raz?y?m !
Bu soru üç defa tekrar edilir ve talip raz? olursa;
-Rehberli?e kimi istersin ? Talip, seçti?i rehberin ismini söyler. Baba rehbere dönerek, ?u can seni rehberli?e niyaz eder, var ona Tanr? r?zas? için rehberlik eyle, rehber de ,
-Eyvallâh !, der ba? keser, ?öyle seslenir :
-Allâh, Allâh, günâhlar?m, mücrimim, ?ah Hasan, suçuma muterifim, hata k?ld?m, suçumu affeyle. Kutb-u âlem Hac? Bekta? Veli hakk? içün, a??rtm??, incitmi?, gücenmi? can karde?i varsa sohbet meydan?nda, yüz yerde, özüm dârda hakk? olan can karde? varsa, hakk?n? talep etsin ! Erenler yoluna teslim olmak r?zad?r, Ya elimden, ya dilimden, her ne geldi ise elim dilim kesmek revâd?r. Allâh, Allâh erenler ! Hu dost ! Baba ise :
-Ey erenler, canlar, karde?ler, dile gelsin ve gelip hakk?n? als?n ! Herkes boyun keser,
Bu arada rehber T??bendini ku?an?r, Baba rehbere:
-?u can?n çera??n? uyand?r ! Rehber, can?n çera??n? uyand?rmak için, Taht?n üzerindeki mumlardan birini al?p kandilini yakar ve Çera? Ta??na niyaz ederek ?u beyitleri okur :
-Allâh,Allâh, çün çera?? fahri uyard?n, o Hüdâ?n?n a?k?na, Seyd?ül-Kevneyn Hatem?ül-enbiyan?n a?k?na, hem Hatice Fatma Hayrünisa?n?n a?k?na, çarda masum paki Ali aban?n a?k?na, Hazret-i Hükâr??n Kutb-u evliyân?n a?k?na, ha?rederek yansun, yak?lsun, billâh anun â?k?na. Pür cemâldir, andan Allâh eyvallâh erenler, Erenler çera??m?z Ru?en oldu. Hizmetimizi icra eyledik. Hakk?a hay?rlar?m?z? niyaz ederim.

Baba daha sonra bir gülbank çeker :
-Allâh, Allâh çera?? Ru?en, Fahr-i dervi?an, zuhur-u iman abdalan, Nur-u Nebi, Kerem-i Ali, Pirim Hünkâr?m Hac? Bekta? Veli,Evliyan?n çera?? ebed ola ! Ak?amlar hayrola !
Hay?rlar feth ola, münkir, münaf?k mat ola, gerçekler demine hu diyelim huuuu !

Rehber geri çekilir ve elindeki mumu yerine koyarak geri geri çekilir.
Baba, rehbere hitaben;
-Haydi var, bu yeni cana rehberlik edip, farz ve sünnetleri ve müctehit imamlar kavilleri üzere abdestini ald?rt ! Rehber, talibin elinden ve yakas?ndan tutarak,
- Buyrun erenler ! diyerek Meydan Kap?s?ndan d??ar? ç?kar?r.
III Bölüm

ABDEST ALMA MERAS?M?

Talip, ellerini iki defa y?kar, ellerinin suyu ile ayaklar?n? mesh eder, elerlini y?karken: Ey Talib ! Ezelden bu ana gelinceye kadar, Cenab-? Hakk??n nehy ettt?i ?eylere el sürdün ise, art?k hepsinden temizlendin. Bu Allah??n farz?d?r. Daha sonra a?z?na iki defa su verir ve:ezelden bu vakte gelinceye kadar a?z?ndan ç?kan kötü sözler ve küfürler ve hata olan ?eylerden affedildin. Bu bir peygamber sünnetidir. Burnuna su verdikten sonra: Bezm-i Elest gününden bu güne gelinceye kadar, men olunan çirkin kokular? alm??t?n. Onlar? da def ettin. Bu dahi sünnettir.Yüzünü üç defa y?karken :Ezelden bu saate gelinceye kadar,
Ne kadar hayas?zl?k vaki oldu ise, cümlesinden beri oldun! Bu Allâh??n farz-? ay?n?d?r.
Kollar?n? dirseklerine kadar y?karken ;i?te bu dahi küçük ya?tan beri, harama kollar?n? soktunsa cümlesi temizlenmi?tir. Bu da farzd?r. Talip, ba??n? mesh ederken; ba? büyüktür. gövdeyi ta??y?c?d?r, bilip aray?c?d?r, i?ledi?in bütün günah ve kabahatlerden art?k pâk oldun, bu da farzd?r. Ayaklar?n? mesh ederken; günah i?lemeye gitti?in yerlerde yürüdün ise,
art?k cümlesinden temizlendin? Bu dahi farzd?r.Bundan sonra talibin eline bir havlu verilir ve rehberi ona der ki; bütün kabahatlerini bu havlu ile sildin att?n !

Rehber, talibin serpu?unu alarak, Meydan evine girip, serpu?u Baban?n postu önüne koyar. Baba da talibin boynuna tak?lacak olan T??bendi rehbere teslim eder, T??bend, nezir edilen koyunun yününden örülmü? bir ku?akt?r, Üzerine kurban?n kan? sürülmü?tür. Rehber T?g? bendi alarak Meydan Kap?s?ndan d??ar? ç?kar,Talibin ba?? aç?k, yal?n ayak ederek, T?g? bendi boynuna takar ve ;Bismi?ah ! Muhammed kemâl-i pürcemâl,
Hüseyin Ali?ye selâvat !, diyerek, Meydan Kap?s?na getirir ve kap? e?i?inde talip e?ilir .
Talibi Meydan kap?s?ndan sa? aya?? ile sokar. Rehber talibin sa? taraf?ndan sol elini mühürleyip, sa? eliyle de t??bendi tututar. Talib de sa? elini mühürleyip sol eliyle rehberin sa? elini tuttuktan sonra, Niyaz Ta?? önünde beraberce diz çökerek niyaz ederler. Aya?a kalkt?klar? zaman bir ad?m ilerleyerek, rehber söz al?r:
-Selâmün aleyküm ?eriat erenleri !, Bir ad?m daha atar,
-Selâmün aleyküm ya hakikât erenleri ! Bir ad?m daha atar ve
-Selâmün aleyküm tarikât erenleri !, Bir ad?m daha atar ve
-Selâmün aleyküm ya marifet erenleri, diyerek Bekta?ili?in en önemli dört kap?s?na selâm verir, Daha sonra rehber :
-Allâh, Allâh erenlerim ! Huzur erenlerimize yüzümüz üzere sürünerek geldik, Bu can on iki ?mam katar?na, Muhammed Ali ve Hz. Pîr yoluna intisap murat eder, bir koç kuzulu kurban?m?z var. Erenlerimize niyaza geldik. Kurban?m?z? kabul edip Pîr yoluna kabul ederler mi ? Baba söz al?r ve:
-Ey Canlar ! Erenler ! Karde?ler !
Bu meydanda olan can yüzü üzere sürüne geldi. Niyaz eder ki, On iki ?mam Efendilerimizin katar?na, Muhammed , Ali, ve Hz.Pîrin do?ru yoluna taliptir. Can ve ba??n? âl-i evlât u?runa fedâ edip bir koç kuzulu kurband?r. Bu yola girmek için niyaz eder. Ne dersiniz ? Bu can? karde?li?e kabul eder misiniz? Haz?r bulunanlar hep bir a??zdan kabul ettiklerini söylediklerine; Baba, Talibi getir !Rehber talibi Baban?n önüne getirip teslim eder.
Rehber talibin sol taraf?na geçer ve bir dizi üzerine çöküp bir elini talibin, sol omzuna koyup ve bir elini kendi dizi üzerine koyarak durur. Bu arada talibin üzerine beyaz bir örtü serilir . Baba ye?il torba içindeki üç bo?umlu alaca de?ne?i eline al?r, Talibin s?rt?na üç defa vurarak,
-Eline, beline, diline, gelme, gelme, dönme, dönme, gelenin mal?, gidenin can? ! der.
Daha sonra Baba, talibin sa? kula??na ?mam Caferi Mezhebi usülüne göre bir telkinde bulunur. Baba, talibin sa? eliyle sa? elinden tutar, talib de Baban?n sol eliyle sa? ete?ini tutar, telkin tamam olunca beraberce salavat-? ?erife okurlar. Baba , On iki ?mam?n ?an ve ?erefini anlat?r, över,
Bu zatlar?n imametlerini tasdik ettirmek için üç defa,?mametlerini ikrar ediyor musun ? der,
Talib de ikrar ediyorum, deyince t?gbendini b?rak?r.Baba:
- ?imdi rehberinle beraber cümle karde?lerine niyaz eyle, der, Baba , talibin sa? elinden tutarak rehberine teslim eder. Meydan kap?s? önüne gelirler. Meydan Kap?s? e?i?ine niyaz ederler, Rehber;
-Buna kap? derler. Bu makama da Dar?ül-eman derler. Bu erenler kap?s?d?r, Bu kap?dan girenler geri dönmezler. Buras? maksada eri?ilen yerdir. Sonra Hz. Pîr postu yan?nda bulunan niyaz ta??na gelerek niyazda bulunurlar.Rehber;
-Bu makama Bab-? Mürüvvet derler. Bu meydan içinde erenlerin cemâli mü?ahade olunur.
Erenlerin niyaz?n?n kabul olundu?u yerdir. Pîr postu önüne gelerek :
-Buna pîr postu derler. Hz.Pir Efendimiz Hac? Bekta? Veli, bunu Horasan?dan getirip bu mahalle sermi?tir. Meram?n ne ise burada eri?ilen makamd?r. Taht?n sol taraf?nda buluna posta gelirler, rehber :
-Buna ilim postu derler. Bütün mü?küller burada hallolunur. ?eriat?n,hakikatin,marifetin, tarikâtin kap?s?d?r. Dünya ve ahirette kurtulu? burada olur. S?ra K?rkbuda?a niyaza gelir. Rehber :
-Buna çera? derler, Bu çera? Nur-u Muhammed Ali?dir. Bütün canlar bunun nuruyla ve Cemaliyle mü?erref olurlar, Tanr??ya eri?ilen makamd?r. Meydan Ta??na niyaza gelirler ve rehber yine :
-Buna Meydan ta?? derler, Hz.Pîr Efendimizin meydan cellad? diye tayin buyurduklar? elinde k?l?çla duran Hacim Sultan makam?d?r. Burada terbiyesiz, edepsiz ve erkâns?z olanlar?, yalanc?l?k ve yolsuzluk edenleri terbiye edip, yola getirilecek makamd?r. Daha sonra oca?a niyaz edilir.
-Buna Köre derler,burada çi? olan nesneler pi?irilir. Hakk??n nimeti burada pi?irilip, Tanr? dostlar? yiyip ?ükrederler. Bütün insanlar?n faydaland??? mahaldir. Burada A?c? Postuna niyaz edilir. Yine rehber :
-Buna A?c? Postu derler, Burada Baba çi?leri pi?irir, yolsuzlar? yola getirir. Taht?n sa? taraf?nda bulunan Ahmet Muhtar Postuna s?ra gelir ve niyaz ederler:
-Buna da Ahmet Muhtar Postu derler, Bütün ulûm-u evvelin ve ahirin bunun yüzü suyu hürmetine halk olunup, hidâyete erdiren budur.Âlem-i Kâinat?n icad? budur.Cümlenin atas? ve anas? budur.S?ra Taht-? Muhammediye?ye gelir. Rehber :
-Bu, Taht-? Muhammedi ve Selman-? Pâk kürsüsüdür.Cenab-? Hakk??n emriyle Selman-? Pâk marifetiyle Hz. Muhammed için kurulan Resul minberidir. Rehber ve talib, buradan geri çekilirler ve Meydan ortas?na gelirler. Buna Meydan derler. Bu meydan Muhammed Ali, ?mam Hüseyin, ve Hünkâr hac? Bekta? Veli Meydan? ve Erenler Meydan?d?r. Herkes, dünyevî ve uhrevî muratlar?na ve gayelerine Bu meydanda erip feyziâb olurlar.Daha sonra rehber ?u ikrar parças?n? okur : Mezhebim Hakk Caferî?dir. Gayriler bat?ld?r. Pirim üstad?m Hac? Bekta? kutb-u evliyâ, Sevdi?im on iki imam, ben guruhu Nacidenim, Yetmi? iki f?rkadan oldum beri, dahi cûdâ, Hakk diyip bel ba?lad?m ikrar edip erenlere, Mür?idim oldu Muhammed Mustafa, rehberim hem Murtaza Rehber Babaya hitaben:
-Allâh, Allâh, Erenler kurban?m?z? kabul buyrunuz. Murad?m?z? veriniz, merasiminize nail ettiniz, Hakk hay?rl? ede.. Rehber Meydan Ta?? üzerinde bulunan ma?rapay? al?r ve Meydanda:
-Bismi?ah ! Kerbelâ?da ?ehit ?mam Hüseyin ruhuna, Yezid?e lânet, deyince; Baba: -Gerçekler demine huuu ! der.
Rehber, ma?rapadaki bal ?erbetinden bir bardak Baba?ya ve sonra da di?er canlara da??t?r. Rehber de istedi?i kadar bu ?erbetten içer. Baba gülbank çeker !
-Allâh, Allâh, cümle hizmetin kabul ola ! Murad?n has?l ola! Hakk yard?mc?n ola ! Muhammed Ali yaverin ola! Hünkâr Hac? Bekta? Veli desti?irin ola ! Menzilin pâk ola!
Günahlar?n affola ! K?smetin gani ola!Üçler, Yediler, K?rklar, haz?r ve gaip bütün erenler gözcün ola! Gerçekler demine huuu ! diyelim huuu

Rehberi ma?rapay? Meydan Ta??na koyup, postuna oturur. Baba uzun bir dua okur, sonu ?öyle sona erer: Anadolu gözcüsü Abdal Musa Sultan, Rumeli Gözcüsü Seyyid Ali Sultan, Arabistan Gözcüsü Kaygusuz Sultan, Sar? Saltuk Sultan, Bal?m Sultan, Akyaz?l? Sultan Efendilerimiz, bütün peygamberler, Nebiler, evliyâlar, Horasan Pirleri, Türkistan severleri, Hoca Ahmed Yesevi, ve cümle dem erenleri, cümle piran destegirlerimiz ola!..
Ve yard?mc?lar?m?z ve yaverlerimiz pü?tü penâh?m?z ve gözcülerimiz ola!... Allâh Erenler, Allâh Erenler, Allâh Erenler, üçler, yediler, k?rklar, ve üç yüz binler, Nur-u Nebî, kerem?ah-? merdân esedullah, Kutb?ul-arifin Ali pirimiz, gavs?ul-vaslin, Hz. Hünkâr Hac? Bekta? Veli demine, demi piran, muhibbi Bac?yan, ser Resulullah, Kerem ali Veliyullah, mürvet-i enbiyâullah, inayet-ü evliyaullah. Yuf münkire, Lânet Yezid?e, Tabiin ve tevabiin Yezid ve al evlâd?na, münkir münafikuna, Lânetullah-i aleyhi ecmain,. Bi- hürmet-i ?ahmerdan, ?ir-i yezdan Ali ve bi keremi ?ah Kerbelâ ?mam Hüseyin Veli ve bi hürmet-i ?ah Hünkâr Hac? Bekta? Veli ve cümle evliya, gerçekler demine huu diyeli huuu !...

?krâr merasimi son erdikten sonra, Baba?n?n emriyle, A?c?baba, talibin dergâha adad??? koç, kurban edilir, Canlar da bu arada dinlenir? Sofra haz?rlan?r, bütün canlara ikrâr ziyafeti çekilir.

Baba sofran?n ba??nda olup, k?dem s?ras?na göre di?er erenler otururlar, Talib art?k muhib olmu?tur ve de sofrada hizmette bulunur. Baba sofra duas? yapar, Daha sonra a?c? baba da:

- Allâh ! Allâh! ?mamlar?n ruh-u revân? ?ad ola ! K?z?l Veli Seyyid Ali Sultan bile mezid ola,
A??k ve sad?klara ?fa-i mahz olup nur ola, cümlemizin fahr-i mezid ola ! Lânet bir can Yezidan, Rahmet bir can-? ?ehidan pürcemâl?

Yeni talip, le?en ve ?br?k getirip, Baban?n elerlini y?kamas?na yard?mc? olur, Kahveler içilir, herkes da??l?rken Baba, talibe:

-Allâh erenler ikrar?nda sabit kadem eylesin, diye tebrik eder, Bu suretle ikrar merasimi sona ermi? olur. Talip, ertesi gün de Baba?ya hediyeler getirip, potun alt?na b?rak?r. Ayr?ca, rehberine, A?c? Babaya, A?c? nakibine, Kahveci Babaya da hediyeler vererek gönüllerini kazan?r. Onbe? günde bir dergâha gelerek mür?idinden feyz almaya çal???r. Edep ve erkân semalar?n? zamanla ö?renir, sonra âyin-i cem?e kat?l?r.

?krar âyini gizlidir. yabanc?lara, a?z? karalara anlat?lmas? yasakt?r. Yeni canlara derler ki;
-Sak?n ha bu s?rlar? verme. Bekta?iler ser verir, s?r vermezler?
-Ey O?ul can; Ey Erenler ! konuya yabanc? olanlara , Hac? Bekta? Velî târikat?na ait baz? özdeyi?ler sunaca??m, Bilenler, bilmeyenlere aç?klar, s?rlar?n s?rlar?na vâk?f olurlar?

Eline, diline, beline sahip ol ,
A??na, i?ine, e?ine sahip ol,
Gönlün, elin, sofran aç?k olsun,
Her ?eyin anahtar?n? kendi özünde ara,
Her ne ararsan kendinde ara,
Kendini bilen, Tanr?s?n? da bilir,
Marifet ehlinin ilk makâm? edeptir,
Nefsine a??r geleni kimseye tatbik etme,
Dü?man?n?z?n dahi insan oldu?unu unutma,
Hiçbir milleti ve insan? ay?plama,
?nsan?n cemâli, sözünün güzelli?idir,
Bir yolu karanl?k görüyorsan, bil ki perde gözündedir, yolda de?il.
Hayat?n boyunca ay?plar? örtücü ol,
Kimsenin ay?b?n? görmeyen cana a?k olsun, sen de ona benze,
S?rr? s?r edene a?k olsun, erenlerin gönlünde taht kurmaya çal??,
En küçü?ümüz, her zaman en büyü?ümüzdür,
?ncinsen de kimseyi incitme,
Kelâm Hak?t?r. Hak?tan geldik, Hakka yönelelim,
Hakk?n varl???ndan ba?ka hiçbir ?ey bu kâinatta kal?c? de?ildir.
Hâlden hâl?e geçi? hep O?na?d?r.
El ele, el Hak?ka,
Dervi?in sözünden, Baban?n gözünden sak?nmak gerek,
Bir saatlik tefekkür, yetmi? y?ll?k ibadetten hay?rl?d?r.
Ci?erinde duman olmayan?n yüre?inde ate? olmaz,
Eskiyi terk cahile, ölüm, Ârife ise do?umdur..
Gündüz ?evk ile dünya i?ine, gece a?k ile ahiret i?ine,
Yapaca??n her iyili?i makbule geçecek ?ekilde yap,
Tövbenin tövbesi olmaz.
Nasip, verilene kar?? aland?r., lûtuf, hissene dü?meyendir.
Arif olup ta vermeyen cahildir,
?limden gidilmeyen yolun sonu karanl?kt?r.
Dü?ünce karanl???na ???k tutanlara ne mutlu,
Gelme gelme, dönme dönme, gelenin mal?, dönenin can?,
Mertebe ve makam yoktur, dostu gönlünden ba?ka,
Yol ile giden yorulmaz,
Mü?min, mü?minin aynas?d?r,
Her yokun yerine geçecek bir var, sende vard?r. Ara, mutlaka bulursun,
Mal?m?z muhayyerdir, istenmedi?i anda geri al?r?z.
Dervi?lik olayd? Tâç ile h?rka, biz de al?rd?k otuza k?rka,
Dört türlü cömertlik vard?r :Mal cömertli?i zenginlere mahsustur. Ten cömertli?i gazilere mahsustur,Gönül cömertli?i ariflere mahsustur. Cân cömertli?i a??klara mahsustur.
?nsana candan aziz bir ?ey olmad??? gibi Cenâb-? Hakk?a da kuldan yak?n bir ?ey yoktur.
Yak?n, Allah?ta yok olmak, ve Allah?la bekâ bulmak halidir.
Tasavvuf ve afiyet bir araya gelmezler,
Tasavvuf Tanr??dan ayr? nesneden bezgin, küskün olmak, mâsivâ?dan çözülmektir.
Gerçek dervi? hiç kimsenin üzüntüsünden s?k?lmaz ve k?r?lmaz.
Civânmert oldur ki, k?r?lmaya de?er kimseyi bile k?rmaz.
Fakirlik her yoklukta sâkin olmak, ve her varl?kta elde olan? da??tmakt?r.
Mürvet; dost karde?lerinin kusurlar?n? görmemezlikten, bilmemezlikten gelmektir.
Tasavvuf; kafanda ne varsa b?rak?r, elinde ne varsa verir, ve bir kuyuya dü?en ne yaparsa, onu yapars?n.
Güne?e kar?? ???k,görmeyen bir göze kar?? güzel yüz, çorak tarlaya kar?? güzel bir ya?mur,
Karn? tok olana kar?? nefis yemek, ahmak adama kar?? do?ru söze yaz?k olur?
Aya?a kalkarsan hizmet kast?yla kalk, e?er konu?acak olursan hikmetle konu?, oturaca??n zaman hürmetle otur?
?nsan?n de?eri ta??d??? vicdan?n?n a??rl??? ile ölçülür.
Dü?ünce karanl???na kar?? ???k tutanlara ne mutlu,
Arifler hem ar?d?r, hem de ar?t?c??
?badetin yeri ba?ka, i?in yeri de ba?kad?r.
Biz, dile ve söze bakmaz, içe ve hâle bakar?z.

Ene medinet el-ilm ve Ali bâbuhâ- Ben Bilginin ?erhiyim, Ali de onun kap?s?. ( Onun için bütün Tahtac?lar, tüm Alevî ve Bekta?î tarikâtlerinde e?i?e sayg? mevcuttur, Muhammed?in taht? kar??s?nda bir teslim ta?? bulunur, Her dinî ayîn ba?lang?c?nda,ayine kat?lanlar bu ta?a niyaz ederler ) Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zü?l-Fikâr; Hz. Ali gibi Kahraman, Zü?l-Fikâr gibi k?l?ç yoktur. Hüseyni taç?n on iki bölümü, on iki imam?n adlar? sembolize edilir. Hz. Ali altundu, Fatma da gümü?; ben altunla gümü?ün o?luyum, Babam güne?, annem ayd?, ben Güne?le Ay??n o?luyum?.Hz. Ali, Hac? Bekta? Veli ?de zuhur eden Tanr?sal ?????n kayna??d?r. Yâ Hazret-i Hac? Bekta?-? Velî kaddese Allâhu s?rruhü, Ey mübârek Hac? Bekta? Hazretleri, Allah yolunu mukaddes eylesin.
Baz? Bekta?i Dedebabalar?n?n isimlerini s?ralayacak olursak; Kal?ac?kl? Seyyid Halil Hakî Dedebaba 1799-1813, Sivasl? Mehmet Nebi Dedebaba 1813-1834, Merzifonlu Hac? ?brahim Dedebaba 1834-35, Vidinli Seyyid Hac? Mahmut Dedebaba 1835-1846, Sofyal? Saatçi Ali Dedebaba 1846-48, Çorumlu Seyit Hasan Dedebaba 1848-49, Yanbolu?lu Elhac Ali Turâbi Dedebaba 1849-68,Selânikli Hac? Hasan Dedebaba 1868-1874, Konyal? Peri?ân Haf?z Ali Dedebaba 1874-79, Elhac Mehmet Ali 1879- 1907, Malatyal? Hac? Mehmed Dedebaba 1897, Hac? Feyzullah Dedebaba 1897-1913, Salih Niyazi Dedebaba 1913-1941, Ali Nâci Baykal Dedebaba 1930-1960, Salih Bedrettin Noyan ( A??k Noyan ) Dedebaba 16.07.1960- 06.11.1997 tarihleri aras?nda hizmet etmi?ler baz?lar? iki defa Dedebabal?k görevini üstlenmi?tir . Sultan II. Mahmud zaman?nda resmi olarak kapanan Bekta?î Tarikat?na ait bir çok önemli evrak, ar?ivlere intikal etmemi?, kendi özel görevlileri taraf?ndan, özellikle Bahriye s?n?f?na mensup kimseler taraf?ndan özel olarak saklanm?? oldu?u söylenmektedir. Ancak herhangi bir kan?t veya belgeye rastlanmam??t?r.Tekke ve Zaviyelerin 1927 y?l?nda kanuni olarak kapat?lmas?ndan sonra da tarikât, yer alt?nda bütün âdet ve an?anelerini sürdürmü?, halen de gayri resmî olarak sürdürmeye devam etmektedir. Hac? Bekta? Zaviyesi de zaman?n Milli E?itim Bakanl???nca Phil.Dr.Hâmit Zübeyr (Ko?ay), Hilmi Ziya ( Ülken ) Babaerneler, Halim Baki Kunter ?in verdi?i raporla, Mevlânâ Külliyesiyle birlikte Müze haline getirilmi?tir ( Bkz. 56 nolu dipnot).





Yayınlandığı Yer: SAD? BAYRAM WEB S?TES? ,24.12.2008
Yazar :
Konuyla İlgili Diğer Başlıklar:
  • IdizÂde, ÂkifzÂde Mustafa Efendi Ve Eserleri
  • IdizÂde, ÂkifzÂde Mustafa Efendi Ve Eserleri
  • Hacettepe üniversitesi'nden Bir Yıldız Kaydı
  • Türk Müzeciliğinin çınarları
  • ?Îdî-zâde -Âkif-zâde Abdurrahim El-amasî Sülâlesi Ve Eserleri
  • Türk Kültüründe Icâzetnâmeler
  • Sabık Sultan ıı. Abdulhâmid'ın Selânik'den Istanbul'a Göçü
  • Amasya Uluslararası Alimler Sempozyumu Ardından
  • Kur'an Ve ılım
  • Kaynaklara Göre Güney-doğu Anadolu'da Ptoto- ön Türkler
  • Osmanlıda Resi Ilk Müze Adı Ne Zaman Ortaya çıktı?
  • Ayasofya Camii, Müze Olması Ve Ardındaki Gerçekler
  • Türk Kültüründe ölüm
  • Sevgi Ve Yardımlaşmada Yarışalım
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'nde Bulunan 1783-1810 Tarihleri Arasında Işlem Görmüş Bir Mühür Tatbik Deft
  • Kur'an Ve Bilgisayar-computer Ilişkisi
  • Sultan ıı. Bayezıd?ın Hattatı, Amasyalı şeyh Hamdullah Kur'an-ı Kerim'i Ve Bir Hâtıra
  • ?Îdî-zâde (- âkif-zâde) Abdurrahim El-amasî Sülâlesi Ve Eserleri
  • Osmanlı Döneminde Latin Harflerine Geçiş çalışmaları
  • Mühr-ü Süleyman Ve Türk Kültürü
  • Izgü Mescid
  • Taceddin Sultan Ve Evradı
  • çift Başlı Kartal
  • Bâki Kalan Bu Kubbede Hoş Bir Sedâdır
  • Ayasofya Camii, Müze Olması Ve Ardındaki Gerçekler
  • Bosna- Hersek Ve Balkanlarda Vakıf Kültür Izleri
    (seminer Konu?mas? )
  • Ahlat Vakıfları
  • Selçuklu Kervansaraylarının Turizme Açılması
  • Hasan Paşa'nın Vakfı, şeyhülislÂm Ankaravi Mehmed Emin Efendi Vakfiyesi, Ve Ankara Sulu Han HikÂyesi
  • Yemen Fatihi Gazi Sinan Paşa Vakfiyeleri, Tezyinatı Ve Türk Süsleme Sanatındaki Yeri
  • Yakın Tarihimizde Merzifon, Merzifon Anatolian Koleji
  • Milli Kültür, Günümüz Türkiyesi Ve Muasır Medeniyetler Seviyesi
  • Türk Hat, Yazı-resim, Cilt Ve Tezhip Sanatı Ile Ilgili
  • Vakıflar Dergisi Makaleler Fihristi ( 27. Sayıya Kadar )
  • Cumhuriyetin 75. Yılında Vakıflar
  • Sultan ıı. Mahmud'un Vakfiyelerindeki Tezyinat
  • Maniheizm Doğuşu, Gelişimi Ve Tesirleri
  • özel Müzeler Ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik
  • Günümüzde Sosyal Devlet Anlayışı Ve Imaretler
  • Türk'ün Yolu Nereye Gidiyor
  • Toplumumuzda Kadın Ve Vakıf Kuran Kadınlarımız
  • Osmanlı Devleti Hakkında Bir Kronoloji Denemesi
  • Toplumumuzda Kadın Ve Vakıf Kuran Kadınlarımız
  • Cumhuriyetin 75. Yılında Vakıflar
  • Medeniyetlerin Beşiği Anadolu Ve Kılikya Aphrodosıas'ı ( Tisan )
  • Anadolu Turk - ıslam Sanatında Bazı Yapılar Ve Kronolojıye Aıt Katalog Denemesı...
  • Türk Kültüründe ölüm !
  • Büyük Türk Düşünürü Hacı Bayram-ı Veli Ve Akkoyunlu Uzun Hasan'ın Ankara Hacı Bayram Türbesi'ne Vakfettiği H
  • Xıv-xıx. Yüzyıl Vakfiyelerinde Türk Tezhip Sanatınının Gelişimi, Batı Tesirleri Ve Günümüzde Yorumlayanlar
  • Anadolu'da Ilk RufÂiler Ve Hz.zeynel Abidin Ali Er-rufÂi El-abdali El-kayserani Soyuna Ait Bir Deneme Anad
  • Osmanlı Döneminde 1899 -1920 Yıllarında Istanbul Camilerinden çalınan çiniler
  • Peygamberler şehri Tarsus Ve Tarsus'da Bir özbek Vakfı
  • Başkent Ankara'nın Ihtiyacı Olan Kongre Merkezi Ne Zaman Yapılacak ?
  • Ankara Ulus Semtinde Türk Vakıf Araştırma Merkezi'nde 15.11.1998 Tarihinde Hali Sergisi Açılış Konuşması
  • Prof.dr. Albert Gabriel'e Ait Bazı Belgeler
  • Cumhuriyet'in Ilk Yıllarında Ankara'da Imâr Faaliyetlerinde
  • Cumhuriyet'in Ilk Yıllarında Ankara'da Imâr Faaliyetlerinde
  • Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde Bulunan 12 Zilkâde 1262 H./ 21 Ekim 1846 Tarihli TeberrukÂt Eşyası
  • Atatürkcülük Ve 2001'li Yılların Türkiyesi üzerine
  • Ahilik Ve çıraklık Eğitim Ve öğretim Vakfı
  • Eski Eser Kaçakcılığı, Koleksiyonculuk Ve Müzecilik Tarihimize Bir Bakış
  • Cumhuriyet'in Derinliklerinden Hatıralar : Eski Ankaralılardan Dostum Sayın Nurettin Daş Ile
  • Medeniyetlerin Beşiği Anadolu Ve Kılikya Aphorodisias'ı ( Tisan Yapı Kooperatifi )-anatolıan : The Cradle Of Cı
  • Sultan ıı. Bayezıd'ın Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'nde Bulunan Vakfiyelerindeki Tezyinat Ve
  • Bektaşi Nutku (kendini Bil Ki, Tanrıyı Bilesin)
  • Kültürümüzde Hoşgörü
  • Fatih Sultan Mehmed'in Eyüp Sultan Külliyesi Vakfiyesi
  • Hicaz Demiryolları Ve Vakıflar
  • Mostar Köprüsü Restorasyonu Hakkında Ilk ön Rapor
  • Atatürkün Vakıflar Hakkındaki Konuşmalrı
  • Selçuk-name
  • Xıv-xıx. Yüzyıl Vakfiyelerinde Türk Tezhip Sanatınının Gelişimi, Batı Tesirleri Ve Günümüzde Yorumlayanlar
  • Konyadaki Esk; Eserler Hakkında Atatürkün Başbakan Ismet Inönüye Telgrafı
  • Atatürkcülük Ve 2001'li Yılların Türkiyesi üzerine
  • Ord.prof.dr. Ahmed Süheyl ünver
  • Türk Kültürü Ve Yoksulluğu Ortadan Kaldırmak Için
  • Istanbul'un Fethine Kadar Beylik Dönemi Vakfiyeleri
  • Kıbrıs, Gürcistan, şirvan Fatihi Lala Mustafa Paşa'nın 1563 Tarihli Vakfiyesi
  • Vakıf Arazilere Ve Gayrimenkullerine Tecavüz Ve Düşündürdükleri
  • Günümüzde Sosyal Devlet Anlayışı Ve Imaretler
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Tekke Ve Zaviyelerin Kapatılmasından Sonra Taşınır Kültür Varlıklarının Korunması Ile
  • Türk Kültürünün Temeli Vakıflardır
  • Kültür Bakanlığı Tarihçesi Ve Milli Kültürümüz
  • Milli Kültür, Günümüz Türkiyesi Ve Muasır Medeniyetler Seviyesi
  • Eyüp Sultan Türbesi'nde 1919-1920 Tarihlerinde Yapılan
  • Merzifonlu Hacıbayramoğlu Maden Mühendisi Mehmed Akif Efendi
  • Selçuklu Tarihi, Selçuk Adı
  • Cumhuriyet Dönemi Kültür çınarlarından : Mahmut Akok
  • Mardin Vakıfları,imam Zeynel Abidin'in 1158 M. Tarihli, Ve
  • Tarihte Türk Adı Ne Zaman Ortaya çıktı ?
  • Sahib Ata Fahrü'd-din Ali'nin Konya Imaret Ve Sivas Gökmedrese Vakfiyeleri
  • Phil.dr.hamit Zübeyr Koşay
  • Bulgarlar'ın Antik Başkenti Bulgar şehrindeki Islam Dönemi Mimari Eserlere Ait Panorama
  • Taşınır Kültür Varlıklarımızın Korunması Ve Yasa Dışı Trafiğinin önlenmesi
  • Ragıp Efendi'nin 1913-1922 Yılları Sibirya Ve Türkistan
  • Istanbul Vakıf Hat Sanatları Müzesi'nde Bulunan Tılsımlı Iki Gömlek Ve Kültürümüzdeki Yeri
  • Niksar Vakıflarına Genel Bir Bakış
  • Gazi Yahya Paşa'nın 1506 Tarihli Vakfiyesi
  • Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde Bulunan 12 Zilkâde 1262 H./ 21 Ekim 1846 Tarihli TeberrukÂt Eşyası
  • Kanuni Sultan Süleyman'ın Oğlu şehzade Mehmed'in 1548 Tarihli Vakfiyesi, Hududnamesi Ve Türk Sanatındaki Yeri
  • Merzifon Ulu Camisinin Yeri Ve Merzifon'da Türk Islam Eserleri
  • Merzifon, çelebi Sultan Mehmed Vakfı üzerine Bazı Belgeler
  • Hayat Ağacı, Kültürümüzdeki Yeri, önemi Ve Mitlerin Ardındaki Gerçek
  • Türk Kültürünün Izleri üzerinde Araştırmalar: Etrüskler'in Ilk Vatanı Anadolu Mu? : Truva Savaşı Ve Etrüskler
  • Yıldız çini Fabrikasına Ait Birkaç Vesika
  • Selçuklu Vakfiyeleri üzerine Bazı Düşünceler
  • Xıv. Asırda Tezhiblenmiş Beylik Dönemine Ait üç Kur'an Cüzü
  • Baki Kalan Bu Kubbede Hoş Bir Sedadır
  • Osmanlı Devletinin Kuruluşunun 700. Yıldönümü Münasebetiyle: Sultan ı.mahmud'un Orjinal Iki Vakfiyesi
  • ııı. Selim'in Vakfiyelerindeki Tezyinat Ve Türk Süsleme Sanatına Batı Sanatının Tesirleri
  • Osmanlı Dönemi Bazı Vakfiyelerin Hayır şartlarından Damlalar !
  • Bektaşilik Ve Masonluk
  • Minyatürle Ilgili Seçilmiş Bibliyografya
  • çelebi Mehmed Vakfı Arazisi üzerine Kurulan Merzifon Anatolian Koleji Ve Hastaneye Ait Bilgiler
  • Eski Eser Kaçakcılığı, Koleksiyonculuk Ve Müzecilik Tarihimize Bir Bakış
  • Safranbolulu Izzet Mehmet Paşa Vakfiyesi Ve Kütüphanesine Ait Tezyinatlı Iki Kur'an-ı Kerim
  • Istanbul Depremleri Ve Mimar Koca Sinan'ın Bilinmeyen Bazı Teknikleri
  • Merzifon'da Bilinmeyen Br Türbe '' Künbet Hatun ''
  • özel Müzeler Ve Denetimleri Hakkındaki Yönetmelik
  • Bitlis Vakıfları Ve Vakıf Eski Eserleri
  • Vakıf Eski Eserlerin Yeni Koruma Politikası
  • Sultan ııı.osman Vakfiyesi, Tezyinatı, Cilt Sanatı Ve Türk Kültüründeki Yeri
  • The Deed Of Foundatıon Of Sultan Osman The Thırd, ıts Embellıshments, Bındıng And ıts Place ın Turkısh Culture
  • Hacı Bektaş-ı Veli, Merzifon'da Piri Baba, Budapeşte'de Gül Baba Ve Bazı Bektaşi Vakıfları
  • Nurbanu ( Atik ) Valide Sultan'ın Istanbul-üsküdar'da 1582 Tarihinde Tesis Ettirdiği Vakfiyesi
  • Girit Defterdarı Rıdvanzade Hacı Mehmed Efendi Oğlu Ali Efendi'nin 1748 Tarihli Vakfiyesi Ve Tezyinatı
  • Bir çınarın Ardından... Yılmaz önge Dostumuz Hakkında Kısa Anekdotlar...
  • Beyhan Sultan Vakfiyeleri Ve Tezyinatları
  • Beypazarı Vakıflarına Genel Bir Bakış Ve Beypazarı Sadr-ı Azam Nasuh Paşa Hanı
  • Türk Kültürü Ve Biz
  • Bulgaristan'da Bulunan Osmanlı Vakıflarıdan Bir Demet
  • Bulgaristan'da Müftü Yardımcısı Yetiştiren Bir Vakıf Kuruluşu: Nüvvap
  • Ladik Ve Seyyid Ahmed-i Kebir Er-rıfai Hazretleri
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü Halı Müzesi'nde
  • Bektaşi Nutku
  • Balkanlar Ve Kosova Facıası
  • Cumhuriyet'in Kuruluşunun 90. Yılında Başkent Ankara:
  • Istanbul Fethinin 555. Ayasofya'nın Müze Olmasının 74. Yıldönümü Vesilesiyle:
  • Atatürk'ün Vakıflarla Ilgili Sözleri
  • 893 H / 1488 M. Tarihli Akkoyunlu Yakub Han Vakfiyesi
  • Komünizmin Sembolü Lenin Yıkıldı, Sıra Bizans'ı Dize Getiren Fatih Sultan Mehmed'e Mi Geldi ?
  • Afganistan Tarihine Kısa Bir Bakış Ve Türk Subaylar Eskden Olduğu Gibi Milenyumda Da Afganistan Ordusunun EğitimÄ
  • Ayaş Vakfiyeleri üzerine Bir Deneme
  • Hacı Bayram-ı Veli Ve Tarıhe Bağlılık
  • Amasya-taşova- Alparslan Beldesi Seyyid Nureddin Alparslan Er- Rufâi'nin 655 H./1257 Tarihli Arapça Vakfiyesi Tercümesi Ve
  • Birgi Ulu Camii Içşn 1327 M. Tarihinde Yazılan Kur'an
  • Ankara'da Roma Anıtı- Res Gestae
  • A N " Akhi " Genealogical Tree
  • Milenyum Ruyası: Osmanlı Devleti'nin 700 Kuruluş Yıldönümü Ve Düşündürdükleri üzerine Bir Deneme
  • Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'nde Bulunan Kendinden Desenli üzeri Yazılı Iki Kumaş
  • Kur'anda Yol Gösterici Ayetler
  • Amasya Vakıflarına Toplu Bakış
  • Izmir Bahri Baba Eski Musevi Mezarlığı
  • Anadolu'da Xııı. Yüzyıl Başlarında Bir Rufâi Zaviyesi
  • Glazed Tles Stolen From ıstanbul Mosques Between 1899-1920 Ottoman Period
  • Sultan ıı. Abdulhamid'in 1888 Tarihli Vakfiyesi Tezyinatı Ve Osmanlı Imparatorluğunda Ilk Toplu Konut Projesi
  • Tokat Vakıfları
  • şehirciliğe Katkısı Olan Kadınlar: Istanbul _üsküdar- Toptaşı, Nûrbânû ( Atik Valide ) Sultan Külliyesi
  • Türk Hâkimiyeti Döneminde Merzifon Mezarlıkları
  • Anadolu'da Xııı.y�zyıl B�r Rufa� Zav�yes�
  • Hayatını Vakıflara Vakfeden Y.mimar -mühendis Prof.dr. M. ılmaz önge
  • Başbakan Ismet Inönü'nün Cami,mescit Ve Diğer Vakıf Eski Eserlerin Korunmasıyla Ilgii Bütün Bakanlıklara Ve Genel Müdürlüklere G
  • EvkÂf-ı IslÂmiye Müzesi'nin Kuruluşu Ve Yönetmeliği
  • Giresun Ili Vakıflarına Toplu Bir Bakış
  • Türk-islam Yapılarında Kronoloji Denemesi
  • Merzifon Tarihinden Yapraklar
  • Momumentum Ancyranum-res Gestae- Ankara Yazıtı-augustus'un Yaptı?ı ??ler
  • Bayramlu Beyliği (hacıemiroğulları )
  • Osmanlı Devletinde Vakıflar Ve Sultan ıı. Bayezıd'ın Vakfiyeleri
  • Kur'anda Yol Gosterici Ayetler
  • Kur'an'ı Kerimdeki Cinle Ilgili Ayetlerin Tamamı
  • Kur'an-ı Kerim'ın Arapca ındırılmesı ıle ılgılı Ayetler
  • Xıı-xııı.yüzyıl Türk Hamamları
  • Tanrı Ve Yazğı
  • Balkanlar Ve Kosova Faciası
  • Amasyalı Meşhur Eski Devirdeki Tarihçiler
  • Başkent Ankaranın Kongre Merkezi Ne Zaman Yapılacak
  • Anadolunun Gobegınde 1229 Tarıhlı Tascı Ustalarının Dantel Gıbı ısledıgı Dıvrıgı Ulu Camı Ve Darussıfası
  • Merkez Efendının Mursıdı Merzıfonlu Sunbul Sınan
  • Merzıfonlu Tarıhcı ısmaıl Hamı Danısment
  • Amasyalı Tarıh Ve Cografyacılar
  • Milli Kütüphane'nin Dire?i Dr. Müjgan Cunbur 85 Ya??nda
  • Alev?lerde Nas?p Alma Tören?
  • Asker? Kat?p Hafız ?brah?m Ethem Efend?’nin Eyüp Sultan Türbes?ne A?t Nukut Vakf?yeler? - Türkiye Vak?flar Bank.özelle?tir
  • Tar?kat-ı Rufaî ( Anonim )
  • Türk Tezh?p San'atına Genel B?r Bakı?
  • Sultanahmet Halı Müzes? Ve Vakıflar
  • Tokat Vakıfları
  • Toplumumuzda Kadın Ve Vakıf Kuran Kadınlarımız
  •