ANKARA ULUS SEMTİNDE TÜRK VAKIF ARAŞTIRMA MERKEZİ'NDE 15.11.1998 TARİHİNDE HALİ SERGİSİ AÇILIŞ KONUŞMASI
SADİ BAYRAM
Sayın Bakanım,
Sayın Basın Mensupları,
Muhterem İlim adamları,
Değerli Müsafirler,
Türk kültürünün tarihi çok eskilere gitmekte ve Uluğ Türkistan dediğimiz Orta Asya steplerine dayanmaktadır.
Büyük Türk milleti o tarihlerde atlı kültür medeniyetine sahip olduklarından, bütün günlerini ya otlaklarda yada serhat boylarında geçirmeyi adet edindiğinden, obalar halinde yaşar, evlerini yayladan yaylaya, otlaktan otlağa taşırlardı.
İşte bu medeniyetin bir ürünü olan halı, kaliçe, yetiştirdikleri hayvanınların yününden elde ettikleri ipliklerde, bacılarımızın, kardeşlerimizin, annelerimizin, anneannelerimizin göz nuru ile dokudukları ve kendi özel hayallerini, düşlerini, düşüncelerini yansıttıkları bu ürünlerde hayatı sembolize etmişler, tabiatı stilize ederek, duvarlarını, oturdukları yerleri renk cümbüşü haline getirmişlerdir.
İlk Halı, büyük Türkistan'ın Pazırık Kurganlarında ele geçmiş olup, Milattan Önce 2.000 yıllarına aittir.
Türkistandan yapılan göçler neticesi bu kültür, Anadolu topraklarına gelmiş ve her yörenin kendine has halısı ortaya çıkmıştır.
Konya-Ladik, Bergama, Milas, Uşak, Çanakkale, Kayseri-Bünyan, Kırşehir- Mucur, Hereke halıları bunlardan bazılarıdır.
Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, camilerimizden tarihi eser olduğu, çalınmaması, yurt dışına kaçmaması için topladığı bu mümtaz eserleri, ilim alemine, kamu oyuna, halı sanatını sevenlere sunmakla bahtiyardır.
Şimdilik Türk Vakıfları Araştırma Merkezinde geçici olarak sunduğumuz bu sergi, uygun bina bulunduktan sonra ki, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti binası olan, Hacıbayram yolunda, eski Anafartalar Polis Karakolu olan bina kiracısını bağımsız mahkemelerimizin vereceği kararla tahliye ettirebilirsek, o mekanda müstakil bir Halı Müzesi'nin sizlere sunulacağını müjdelemek isterim.
Yer darlığı sebebiyle şimdilik 40 halı, 45 kilimden oluşan bu kolleksiyonu daha da arttırarak ve 6 ayda bir yenileri ile değiştirerek siz değerli ilim adamları ile halı severlere sunmakla Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü büyük bir vebalden kurtulmakta, karanlık depolarda bulunan halıların günyüzüne çıkmalarını sağlamaktadır.
Üniversiteelrimizin çeşitli bölümlerinde Türk sanatının bir bölümü olan halı konusunda dersler verilmekte, ancak öğrenciler bu halılarımızı ancak bazı müzelerde görme imkanına sahip olmaktadır. Halı konservasyonu ise, teoriden çteye geçmemekte, pratik yapma imkanı olmamaktadır.
Ayrıca Türk halı motofleri, bazı eller tarafından kasıtlı olarak dejenere edilmekte, İran Halısı, Ermeni Halısı, Yunan Halısı olarak yurt dışında pazarlanmaktadırlar.
Özel sektörümüzün değerli halı ihracaatcıları, Türk halılarının motiflerini bu sergilerimizde görerek, yanılgıya düşmeleri önlenecek, kültürümüz dışarıda daha iyi tanıtılacak, halı dokuyucularımıza örnekler sunulacaktır.
Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlğü'nün İstanbul Sultanahmet Halı Müzesi'nden sonra ikinci Müzeyi , Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara'da ,
Cumhuriyetimizin 75. yıl hatırasına açılmasının özel bir mana ve ehemmiyeti bulunmaktadır.
Ayrıca, Cumhuriyetimizin 75. yılında, Vakıflar İdaresinin Cumhuriyetin ilk yıllarında Başkent Ankara'nın imar ve ihyasında önemli rolü olmuş, Cumhuriyetin ilk on yılında Ankara'ya bugünkü rayiçle takriben 79 trilyon liralık yatırım yapmış, işhanları, otel, okul, memur evleri olan lojmanlarla Ankara'nın konut sıkıntısına çareler bulmuştur.
Bin yıldan beri insanımıza hizmet veren Vakıflar İdaresi, geçmişten geleceğe bir köprü, insanımız için, sosyo-ekonomik bir subab, kültürümüz için değerli bir hazine olup, biz sadece, ecdadımızın bizlere emanet ettiği vakıfları gelecek ellere daha sağlam ve kuvvetli olarak teslim edebilmenin çareleri peşindeyiz.
Serginin milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını diler, sayın Devlet Bakanımız Metin Gürdere'nin kurdeleyi kesmek üzere huzurlarınıza arz ederim.
Ankara, Ulus, 15.11.1998
|